13 Eylül 2011 Salı

Dostoyevski asklari

Hayatimda hic bu kadar uzun muddet kitap okuyamadigim bir donem olmamisti. Tam 1 sene oldu ben kitap okuma konusunda kuraklik yasiyorum. Normalde ayda 1 kitap rahat okuyodum. Ya da 3 ay okumadimsa oturup 3-4 kitap okuyodum 2 haftada. Birsey oldu bana son 1 sene de huyum suyum degisti kitap okuyamaz oldum. Ve en yapmadigim seyi yapiyorum, kitaplara basliyorum yarisini geciyorum ve birakiyorum. Zombiye donusmus 4 kitap var bu sekilde elimde. Onlari dusundukce yeni birseye de baslama hevesim kaciyo.
Simdi kutuphanemi actim,

 
kitap almak icin elime(radikal bir kararla dizi izlemeyi birakmaya calisiyorum ondan artik mecbur kitap okuycam) Secenekler:1- Kara kitap(aslinda buna suan okudugum kitap denebilir, temmuz sonunda basladim okumaya ama ramazanda hic okumadim) ama psikolojisi bozuk kiz kitabi okumak istemiyorum, sonra icsellestiriyorum, sonra benim derdim ne diyip psikolojim bozuluyo. o yuzden ruya nin yaptiklarini ogrenmek istemiyorum simdilik. 2-Varolmanin Dayanilmaz Hafiligi: bitirmek uzereyken son sayfalarda biraktim, hala nasil yaptim bilmiyorum, erasmus kitabim bu benim, pragda geciyo. ama bu da benim psikolojimi bozuyo. bir kadina asik olup digerleriyle yatmayi ayri tutan adam mantik yapimi bozuyo, okumak istemiyorum ben de.
Sanirim ask kitabi okumak istemiyorum ben ama bakiyorum dolabima oyle hep. Ya yok ben Dostoyevski aski okumak istiyorum. Prens Miskin asik olsun. Birisi birini cok sevsin dunyaya onun gozuyle baksin istiyorum. Gerci dostoyevski asklarinin mutlu bittigini hic gormedim simdiye kadar ama mutlu son istedigimden degil, kitap eski olsun. Modern sacmaliklarla psikolojisi bozulmus 20nci yuzyil insanlarini degil, hircin ama masum 19ncu yuzyil insanlarini okumak istiyorum.
Gercekten bu diziler, kitaplar, filmler hersey o kadar bozdu ki mantik yapimizi. Mutant gibi olduk psikolojik olarak. Ya da aslinda hep bozuktuk, ortaya cikardi modernizm.
Escinsel olmak gibidir belki bu da. Gecen dusunuyorum benim kac tane escinsel tanidigim var turk cevremde. 1 tane. Amerikali arkadasima sormustum ayni soruyu, var baya sayisini bilmiyorum demisti. Yani baya bir var. Tibbi istatislik calismalari yapiliyo, escinselligin toplumlarda gorulme orani 1%mis, ve toplumdan topluma dogru durust oynamiyomus. Peki nerde bu gayler? Sonucta bu gercekten icten gelen birseyse bizim cevremizde de olmali di mi? bir suru insan gizli gay mi? Bence durum oyle degil. Birseyleri ortaya cikaricak tetikleyici faktorler olmayinca, tolore edilebilir durumda olan hisler hareketler bastiriliyo, ve ortaya cikmiyo. Cok rahat bir toplumda bi seksuel takilcak bir insan bu kavramla tanismayinca oyle hisler icine girmiyo.
Neyse cok dagittim konuyu. Demek istedigim duygusal bozukluklar da boyle bence. Ben mesela hic bu kitaplari okumasam, sex and the city izlemesem, filmleri izlemesem(500days of summer i degil pride&prejudice i izlesem) bu melankolik ve duygusal acidan sorunlu kisi olmiycaktim. Ya da yine olcaktim(orta okul ve lise halim dusunulunce ben dis etkenler olmasa da duygusal bir mutantim) ama bu sekilde olmiycakti, daha yumusak gecicekti.
Ben de kendime pek bi yuklendim. Beni tanimayan siyah makyaj yapip sigarasiz dolasmayan birisi sanir. Halbuki tam bir sevgi kelebegiyim aslinda:)
Mevzu ben degilim ama gunumuz insanlari romanlari asklari hep melankolik hep sorunlu hep karanlik. Ve bu da etkilesim yaparak yayiliyo. Pek kimse kabul etmiyo oyle oldugunu ama duygu dunyasi karmakarisik insanlarin.
Ve bunu nasil asmak gerek? Tam bilmiyorum aslinda. Furkanin pek hosuna gitmezdi bu diycegim ama sanirim dogru anlasilmis bir Allah inanci ile.. Allah a inanmak dini dogru anlamak senin genetiginde ki melankolik insani degistirmez ama seni guclu yapar..

PS: Tabi bir de bazilari var seker gibi. Dertleri unutturur insana. Kiminin dert gorup dunyasini karartan sey onu gulumsetir ve yoluna devam ettirir. Bunu gamsiz oldugundan yapmaz, mutludur sadece. Mutlu kalmak dilegiyle..
PS2: Bu kadar konustum simdi Harry Potter and Order of the Phoenix okuyorum(ingilizce;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder