21 Kasım 2011 Pazartesi

aysegul tatilde:): olu pazar

Gecen yil bugun:
cok net hatirliyorum o gunu, evi, ruh halimi. halbuki dunyanin en siradan gunu:)
aysegul tatilde:): olu pazar: dusunurken dolunayi, gunesi gokyuzunu, aslinda konunun ozunden koptugumu farkettim...

29 Ekim 2011 Cumartesi

Kutuphane:)

Dunyanin en sirin kutuphanesini buldugumu soylemistim ya. Gecen gun yururken resmini cektim. Uzaktan minaresi gozuken caminin oldugu yerde iste kutuphanem.
Bu da ders calistigim yerin bahcesi. Insan mutlu olmaz mi yani simdi burda calisinca:)


Blogun gorunumunu tekrar degistirdim, daha bir sade oldu ama nays:)

28 Ekim 2011 Cuma

cheveuxnoir

Blogun adini degistirmek istiyorum. Hatta bir ara degistirmistim begenmeyip dondurdum ama ne yapsam bilemiyorum. aysegulguvenek yapmiycagim kesin. zamaninda aklima gelen seyleri denedigimde hepsi doluydu. fikir bulamiyorum. cccturkiyeccc yapiyim:)

Bu sabah nesesiz uyandim, sikintili.. Sacma sapan ruyalar gordum durdum.. Biraz zaman gecsin gelirim kendime. Zaman geciriyorum..

Sinava cok az kaldi, calisma hevesi de kalmadi bende. uyumak istiyo canim hep:/

Belki simdi cikip bir kahve icersem kendime gelirim,

Loves,
a
-blog ismi bulmali

26 Ekim 2011 Çarşamba

GRE icin calistigim su gunlerde icimden guzel guzel seyler yazmak hic gelmiyo isin dogrusu. Hele bugun bir gerginlik geldi uzerime, araba kullanisimdan anladim ben birseylerin ters oldugunu. Hic kornaya basmayan ben herseyden irkilip ya da sinirlenip kornaya basar oldum. Gergin olunca oluyo bana bu, literally gergin oluyorum, dokununca urkuyorum.
Yine yapmam gereken isleri erteliyorum. Ama bu huyumu iste birakmayi ogrendim, bir is olunca aninda yapip  bitirmeye calisiyorum okulda. Gel gor ki hala TOEFL tarihi almadim, neden boyle erteliyorum ben de bilmiyorum.
Bugun bunu yazayim dedim cunku gecen yil ki yazilara bakiyorum, 'gecen yil bu zaman ne hissediyomusum' u gormek cok guzel oluyo.


7 Ekim 2011 Cuma

gelecek

ondan duyana dek farketmemis..
"gelecege karanlik bakiyosun hep kotu seyler olacagi uzerine ihtimal kuruyosun"
onceleri gelecek kurarmis hep rengarenk ve umutlu..
sonra karanlik bakar olmus, mutsuzluk olmus en buyuk korkusu..
neden boyle olmus ki? neden gelecek diyince korkar olmus?
yeniden baslamak gerek bir yerde, gecmisi geride birakip gelecegi dusunmek.. 
umutla..

2 Ekim 2011 Pazar

uykusuz

uyuyamamak sinir bozucu.. cumartesi gecesi-pazar sabahi gec saatlere dek uyumak istiyor insan.

gece uyuyamamak- aklinda butun herkes gecer, yillardir aramadigin tum arkadaslarina telefon etmeye karar verir, bir de bunun provasini yaparsin. sonra en dusunmek istemedigin, en stresli sikintili seyleri dusunmeye baslarsin, once aklindan atsan da gelir yine bulur seni. e 2 saat yatagin icinde donup durmak kolay degil. sonra yeni kararlar alirsin. kizarsin bazen cok kizarsin. hepsini sabaha unutucagini bile bile..

29 Eylül 2011 Perşembe

buyumek

|
|
|
"büyümek için büyümeye hazır hale gelmeliyim önce. herşey yolunda giderken büyüyemem. önce bir fırtına kopacak, sırtımı dayadığım güvenli limanlar yerle bir olacak. alışkanlıklarımı alacaklar ellerimden ve hiç bilmediklerimi verecekler. ya da avucumun içinde sımsıkı tuttuğum o alıştıklarım, bir sabah avucumu açtığımda hiç tanıdık gelmeyecekler. işte o gün geldiğinde, büyümeye hazırım demektir.

ilk dersim ağlamak olacak; dakikalarca, saatlerce ve belki günlerce ağlayacağım. şımarıkça, arsızca ve durmadan ağlayacağım, böyle adalet mi olur diye haykıracağım. ölüp gitsem ya diye saçmalayacağım, elimdekilerin değerini bilmeden konuşacağım etrafımdakilerle, sadece kendimi anlatacağım ve hiç kimseyi dinlemeyeceğim o sırada. sonra bir sabah aniden susacağım; ağlamaktan, anlatmaktan ve yok yere mızmızlanmaktan bıkmış halde olacağım.

13 Eylül 2011 Salı

Dostoyevski asklari

Hayatimda hic bu kadar uzun muddet kitap okuyamadigim bir donem olmamisti. Tam 1 sene oldu ben kitap okuma konusunda kuraklik yasiyorum. Normalde ayda 1 kitap rahat okuyodum. Ya da 3 ay okumadimsa oturup 3-4 kitap okuyodum 2 haftada. Birsey oldu bana son 1 sene de huyum suyum degisti kitap okuyamaz oldum. Ve en yapmadigim seyi yapiyorum, kitaplara basliyorum yarisini geciyorum ve birakiyorum. Zombiye donusmus 4 kitap var bu sekilde elimde. Onlari dusundukce yeni birseye de baslama hevesim kaciyo.
Simdi kutuphanemi actim,

 

12 Eylül 2011 Pazartesi

calismak gerek

pretty little liars denen diziyi izlemiycem artik! zaten begenmiyodum, ama her bolum soru isaretiyle bitince digerine geciyodum. kaybettigim zamana yanmiyorum, zaten epeyce bos yasiyorum bu aralar. ama kabuslarimin seklini belirledigini farkettim. simdi bu dizide 5 tane kiz var, 1i oluyo cesedini buluyolar 1 yil sonra ama diger 4 kiza surekli smsler geliyo bu olen kizdan gelir gibi. Herneyse ben de 4 gundur sabahlari 8 gibi uyandiktan sonra baslayan kabus seruvenimde surekli smsleniyorum. canimi sikan ne haber varsa smsle geliyo. zaten mantiksiz ve gergin ruyalar surekli telefon elimde bir de, surekli smsler. bu diziyi bir daha izlemiyorum. family guy falan izlersem belki housekeeping diyen peter i gorurum en azindan zevkli olur:) gerci peter'da da epeyce kabusa donusme potansiyeli var:) tabi tek sucu da diziye atmamali ama, oyle yapmak kolayima geliyo.

sicak cikolata

Bazen cok usuyo insan. Sanki hep usuyo. Boyle zamanlari cok iyi biliyorum. 30derece havada titremeyi, yorgana sarilmayi. Oyle naz kapris degil gercekten usuyo.

Bazen cok geriliyo o kadar geriliyo ki, yuzune esen ruzgar bile aglamasina sebep oluyo. Aynaya bakip yuzunu gordugunde sinirleri bozuluyo agliyo. Ya da elinde bicak biberleri dograrken, meyve yerken, muzik dinlerken aglayabiliyo..

Mutlu olma sebebini insanlarda arayinca, insanlardan gelen darbeler, olaylar, mutsuz ediyo insani, bir daha mutlu olmiycak saniyo. Halbuki mutlulugun sebebi kisilere bagli olmamali. Dinsiz bir dunyada icinden gelen guc , inanan bir insan icin de Allah'in varligi olmali mutlulugun kaynagi. Yoksa olaylar bitiriyo insani, kendine gelemiyo kurtulamiyo. Ya da kurtuluyo ama yine baska insanlarda arayarak mutlulugu..

Yine de insanin her zaman sevicegini bildigi, her ne olursa olsun varligini bildigi birilerinin olmasi guzel. Bazen ne kadar guclu olmak istesek de o birileri olmadan eksik kaliyo..

Selvi boylum al yazmalim da Asya diyor ya: Sevgi iyilikti, dostluktu, emekti.. Mutluluk da oyle. Mutluluk emek istiyo.

9 Eylül 2011 Cuma

yok baslik bu sefer

Tekrardan yazmaya karar verdim sanirim, gorcez bakalim. Blogun adi 'aysegul tatilde' olunca once tatilimi yaziyim. 3aydir hic bisey yapmamaktan asiri sikildim. Tatil aysegule gore degilmis pek. Gerci temmuz sonunda ingiltereye gittim. 2gun once de makedonyadan dondum. Makedonya bekledigim gibi degildi pek. 5sene once(5sene olmus ne cabuk geciyo zaman) Bosnaya gittigimde bayilmistim. Burda yasasam bir kac ay demistim. Makedonya ya da oyle beklentilerle gittim, ohri de en az bi saraybosna gibi guzeldir diye. Ama oyle cok begenmedim makedonyayi. Yine de uskupte namaz kilmak, orda ki turkleri gormek cok guzeldi. Orda ki turkler cok yalniz. Zaten 40%falan musluman varsa 10%u Turk. O yuzden grup olarak bizi gorenler hep konustular. Bizimle konusurken azalttiklari aksanlari kendi aralarinda konusurken cok tatli oluyo. Elveda Rumeliden de bayilirdim zaten o aksana, burda da cok sevdim. Uskupte bir tane Koc un yaptirdigi dandik bi alisveris merkezi var. Onun disinda dukkanlar caddelerde, ki daha guzel bence bu.

----------------------

Ya ben bu yaziyi yazarken disari cikmam gerekti, sonra starbucksa gittim, sonra ben de unuttum gitti.

Simdi ayni seye devam edemiycem.

Pazartesinden beri yalniz kaliyorum evde. Anne yok baba yok elif yok:) simdi salonda tum panjurlar inik bir sekilde oturuyorum, ama mutfagin panjurlari acik olunca gunluk guneslik icerisi yine de. Geceleri uyuyamamaya basladim yine hep sena yuzunden, geldi duzenimi bozdu. sabahlari yine 9 olunca uyaniyorum. Son 3 gundur her sabah sacma sapan ruyalar goruyorum. ayni seyler ayni kisiler farkli ve sacma kombinasyonlarla anlamsiz bir sekilde kabus oluyo. gecen 21 gram filmi(ki izlemedim) kabusa donustu iste. Neyse gecer.. Daha ne kotu ruyalar gecti..

16 Haziran 2011 Perşembe

tutulma

Kapkaranlikti gokyuzu alacakaranlik. Bulutlu da olunca hava butun yildizlar kayboldu. Ay ise tutulmustu zaten. Baktim gokyuzune kapkaranlik, umut yok gibi sanki. Sonra yattim yatagima, uyumaya calistim. butun gun bana rahat vermeyen bas agrisindan dolayi uyuyamadim. Kalktim su ictim. geri geldigimden tekrar baktim odamin camindan disari. Bir hilal belirmisti. Dagitiyodu hilalin isigi alacakaranligi. Buyulenmiscesine izlemeye basladim. Baksan olup biten bir olay yok gibi. Bulut kumesi dagiliyor gibi ayin etrafindan ama oyle degildi benim icin. Kapkaranliktan sonra tekrardan aydinlaniyordu gokyuzu. Simdi yarim ay oldu. Umutla dolunay olmasini bekliyorum. Yeniden aydinlanmasini. Garip bir sekilde cok icsellestiriyorum ay i hallerini. Garip gunler bu gunler..

25 Ocak 2011 Salı

I can't stand people!

Insanlara tahammul edemiyorum ben ya. Her defasinda bunu farkedip uzuluyorum, ama oyle, bunu degistiremiyorum.

17 Ocak 2011 Pazartesi

trenden-16.1.11

yine bir trende..

amersfoorttan rotterdam a gidiyorum simdi. ben bloguma mutluyken yazamiyomusum pek bunu farkettim(bu sebeple barcelona da daha dogrusu ablamin oldugu zamanlarda yazilar yazmamistim;)) 

teyzemlerde cok mutlu oluyorum. belcikada erasmus yapmamin en guzel kismi buydu belki, kuzenlerimle bir daha boyle vakit geciremem muhtemelen, hepimiz dagilicaz bir yerlere.. iyi ki gelmisim bu haftasonu. aslinda haftasonu da denmez. dun 7de teyzemlere vardim bugun 2 de ayrildim, 24saat bile olmadi. seymanin aniden karar verince sozune ben de denk geldim burda, guzel oldu. bir suru resimler cektim dun, kendim haric herkesi cektim. 

simdi trende marine ecology calisma gayretlerindeyim. aslinda o kadar da kotu bi ders degilmis bunu farkettim, ama gec kaldim biraz calismak icin zira oldukca fazla konu var. 

belcikalilar hep hollanda daha guzel ulke diyorlar. hollanda benim icin hep sevimsiz bir ulke olmustur ama bu erasmus suresince anladim sebebini. cok daha zengin ve gelismis bir hali var hollandanin. ama amersfoort kucuk yer oldugundan haftasonu vs acik yer yok. biz gentte oldugumuz icin sansliyiz baya. her daim acik yerler var. nacht winkeller adim basi bizim oldugumuz yerde-en merkezde olunca evimiz. zaten okulda herkes bizim evi biliyo, o kadar bilindik bi yerde yani. kendimi yabancilardan cok fazla disladim ben, baslarda takiliyodum ama, gecen bir arkadasin veda partisi vardi, gelcem dedim gitmedim. nedense cok baydim yabancilarin ortamindan, bi de iciyo millet. kurstan arkadaslarimla buluscam ama haftaya. zaten artik bitiyo. simdi bitise yakin eksik hissediyorum, sanki daha yapicak seyler varmis gibi. haftaya cuma gamzeler geliyolar. kuzenlerim de gelmek istedi ama ayni anda zor olur. onlarla gezicez bakalim. 
ozliycem buralari. su dersler de olmasa, iyi ki gelmisim:)


---------------
hollanda belcika arasi trende 2 polis bindi ve passport kontrolu yaptilar! resident kartim cikmis  olmasa duser bayilirdim heralde. cok sukur gecen seferkinde olmadi
----------


suan endise ve stres tavan yapmis durumda bende. yarin ki sinavima hic calismadigim gibi haftaya ki sunumlarim icin makale bulamiyorum bir turlu. :s 

7 Ocak 2011 Cuma

saat 7 oluyo turkiyede.. yatiyim hava aydinlanmadan..

biz turkler...

biz turkler diye basliyorum sozume. biz turkler o kadar cok siyaset ve inanctan bahsediyoruz ki biktim artik. ozellikle exchange yaparken belcikada, hangi uluslarasi ortama girsem herkes hobiler bilmemne konusurken illa ki siyasetten konusan, dinlerden konusan(kulturel  cesitlilik acisindan degil siyasi boyuta tasiyaraktan konusmaktan bahsediyorum) bir turk cikiyo. hatta sayilari bir de olmuyo. hem ortami geriyolar. 

kendi ulkemiz zaten inanilmaz derecede politik. arkadas olamiyoruz farkli politik gorusu olanla. hakaret etmeden konusamiyoruz karsi tarafa. bi taraf hep otekisi, senin tarafin da hep akilli hep dogru. goren de turkiyede cok oturmus bir siyaset var, cok duzgun siyasetciler var da boyle ondan kendimizden eminiz sanar. turkiyede daha sag ne demek sol ne demek o bile belli degil.

turkiyedeki siyasi sacmalik degil ama simdi beni sinirlendiren. o zaten sinir ediyo. yurt disinda her konuyu irka dine siyasete getirmemize gelemiyorum. bakiyorum gercekten baska millet yok boyle. yani her milleti tanimadim tabi ki ama bizde hep cikiyo boyle bi tip. onlar sacmaliyo ben utaniyorum. herhalde uluslarasi ortamda bulunmamis olmanin verdigi cahillik diyorum basta, ama oyle baslayan insanlar sonradan da pek degismiyolar sanirim. zaten rahatsiz da degiller bunlar. guzel bir sey yaptiklarini saniyolar. sozlukte rastgele entry okurken birisi yazmis bi basligin altina "kardeşimin ingiliz patronuyla sohbet ederken bana demişti ki, bilmem belki dikkate alırsınız: "siz türkler inanç ve siyasi tercihlerle ilgil çok konuşuyorsunuz, konuyu mutlaka buraya getiriyorsunuz. bunu niçin yapıyorsunuz anlamıyorum. biz sürekli bunlardan konuşan bir insanın başka konuda konuşamayacak kadar kültürsüz olduğunu düşünürüz. hele dini tartışmak çok ayıptır."  ben bunu her seferinden icimden diyorum, keski birileri cikip sesli sesli deseler. 

sanirim kendimiz cok alismisiz saygisizca goruslerimizi soylemeye, karsi tarafi sevmemeye, siyaset konusup ortami germeye, o yuzden umursamiyoruz nerde olursak olalim. kac defa irkci espri yapan turke sahit oldum. araplarin yaninda araplara laf edip sonra senin icin demiyorum demeler.
he bi de; turkler dindar degildir biz avrupaliyiz, benim ailem cok modern, ben icki de icerim diye nutuk atip gururlananlar var benim favorilerimden-turkiyeyi guzel tanitiyo ya. 

kompleks, irkcilik, cahillik hepsi birlesiyo sanirim. cok agir seyler soyluyorum farkindayim ama yapmayalim ya sunu. gercekten baska yapan millet gormedim ben. hem komik oluyoruz cok..

5 Ocak 2011 Çarşamba

gunlerdir hasta..
ustune bi de uykusuzluk..
dun uyumak icin en son 600e kadar saydim. (amacim 3bine gelmekti de yoruldum)
hele bu sabah, gece 3u geciyodu uyudugumda sabah 8.30da uyandim.

ben cok ozledim artik. . .