29 Eylül 2010 Çarşamba

Gent-3

10 metrelik ethernet kablosu ve ilk ders

Sabah yesim kapiyi tikladiginda banyoya giricektim, kiz hazirlanmis cikiyomuyuz diyo, dedim ben gelemem. sonra beklediler beni. sigorta sirketine gitmek uzere yola ciktik. ben gereken formu yanima almamisim yarin tekrar gidicem. ordan oturum izni alicagimiz belediye binasina gittik. kapaliymis. bu ulkede heryer 3saat falan anca calisiyo gunde. cozemedik henuz sistemi tam. yarin gelin dediler. sonra ben kahvalti yapmadigimdan bir yere girdik. kahve croissant ve blueberry muffinimi aldim, cok yiyorum burda. kahvalti yaptik. burda kahveler baya guzel disarda. dersimiz 13.00de bi binadaydi yesim dedi uzak burasi cikalim yola ciktik. yurudukce yuruduk. oyle guzel yerlere geldik ki, evler malikane gibi ve tarihi, yemyesil cimler turuncu agaclar goller. yurudugum en guzel yoldu sanirim. yarim saaten fazla surdu yol, bisiklete ihtiyacimiz var. ozellikle science kampusune girdik aman yarabbim yuru yuru bitmiyo nasil buyuk bir yer. dersin olucagi binayi bulduk dersligi sorduk gosteremedi yardim sever bir belcikali, kendimiz bulduk yine. Ilk ders marine ecology-ogk. derse heyecan duymamin sebebi 3 gunluk gezi olucak gemiyle dediler. ama cok zor bi ders, hic dinleyemiyorum ve anlayamiyorm. bakalim nolucak. sinif epeyce kalabalikti. hoca ingilizce konustu hep. daha tanisamadik kimseyle. sonra ayni uzun yolu geri yuruduk. burda nedense cok halsizim. baska hic bi is yapmadim bugun. butun kaslarim agriyo. yarin bisiklet alicaz. benim yollari ogrenmem gerek artik. telefonumun gps ini kursam mi ki.

gelirken yoldan turk internet cafeye gittik 10 metrelik ethernet kablosu aldim baya uzun ama bana yataktan nete girme luxunu sagliyo, ki bu cok onemliydi benim icin. simdi yatagimdan yaziyorum bu yaziyi mutluyum. ama cok yorgunum. yazima da 10 metrelik kablo diye baslik yaptim 1 cumle bahsettim ama benim hayatimi o kadar etkiledi yani kablo:)

-----------------------

eski yazilarimi okudum. paylassam mi dedim onlari da. karar veremedim. ben fikir yazisi tarzi yazilarimi paylasamiyorum sanrim lame geliyo:) 

student kick off var simdi. konserler falan da var. gidesim yok ama miskin oldum iyice. evden cikmam gerek. yarin da spora yazilmaya gidicem. bisikletimizi alalim da bir. cok tembel oldum burda, neden bilmiyorum. 

bugun moralim bozuk degil ama. 4 tane sarki attim telefonuma, basa sarip sarip onlari dinliyorum. cok begeniyorum:) 

sanirim disari cikicam.. hazirlaniyim ben. 

-bu ethernet kablosu hayatimi o kadar etkiledi ki sadece yatmak icin girdigim yataktan son 5saattir cikmadim:) miskin oldum iyice:/

Gent-2

masal sehir gent

pazar gunu geldigimden dogru durust dinlenemeden resmi islere basladik ertesi gun. basladik dedigim de burda heryer 1-4 arasi calisiyo. pazar aksami yesimde kaldik. sagolsun evinde agirladi bizi. pzt sabahi ikeaaya gidip esya almaya karar verdik. planimiz erkenden cikip gitmek 1 de de uluslarasi ogrenci ofisinde olmakti. planlandigi kadar erken cikamadik tabi. ikeada cok zamanimiz olmadi o yzuden. ben yatak hali falan aldim mutfak esyalari evin ivir ziviri. cerenle tanistim, o da bizimle geldi. ceren bizim yan daireye tasinan kiz. bizim yanimizda yesim var ortada biz variz diger yanimiza ceren ve annesi geldi. apartmani turk kolonisine cevirdik yani. ikeadan incecik bi yatak aldim haliyle cok rahat edemiyorum ama napalim. eve donduk andrenin ofisine gittik, pek de luzumlu degilmis gerci ama welcome day paketini verdi bana. icinden sim kart cikti onu kullaniyorm simdilik. kayit olmamiz gerekiyomus student id almamiz ama gec olmustu. bi kizla karsilatik slovenyali, ismini unuttum simdi, cok guzel bi kizdi ama:) kiz bize kayit 1 de aciliyo ama kesin 12de gidin dedi. tavsiyelerini aldik. ordan saglik sigortasi icin bi yerlere gittik falan sonra eve geldik. aksama ESN etkinligi vardi 5 farkli pub dolastiriyolardi. on a katilcaz diye hazirlandik falan ciktik sonra. ben sehri hic bilmiyorum, tamamen kizlar buluyo yollari. bi seyde yetersiz olmaya hic gelemiyorum. biran once haritayla dolasmam ve yollari ogrenmem gerek. erasmuslu ogrencilerden biraziyla tanistim. neyse aksami yazasim yok simdi. 
eve gec geldik zaten 1 saat yuruduk eve kayboldugumuz icin. sonra ben namaz falan derken yatisim 4u buldu. amerikadan donup uykumu duzene koydum koyali bu kadar gec yatmamistim. ama sabah 10da kalktm(ki bu da cok gec bi kalkma saati benim icin) bugun kayit icin sira almak icin 12de gittik sira alma makinesi 13te aciliyo ve 13e kadar kuyruk 30metre oldu biz ondeydik neyseki. ID mi aldim. okulun kayit ofisinin oldugu yer cok etkileyici ve lux. sergi falan vardi hatta. baya guzeldi. sonra eve ugradik ben nutellali ekmek yedim:) cok acikiyorum burda. kendimden beklenmeyen bi performansla:) 
sonra science facultye valerie yi gormeye gittik. science faculty sorumlusu. ders programlarimiz falan ondan alcaktik. ben boyle yasli bi kadin beklerken gencecik seker gibi guzel bi kadin cikti karsimiza. dayanamadm dedim, hic boyle beklemiyodm seni diye:) ders programimizi aldik. bi baktik marine ecology dersinde 3 gun denize aciliyomusuz:) sinem almaktan vazgecicek sanirim korktu. benim de en uyuz oldugum ders birden heyecanli bi hale donustu. Science facultu bu arada bizim devlet liselerini andirdi biraz bana. garip bi bina. bakalim daha gorucez. ordan eve donduk. sehirde yururken sokaklari gordukce etkileniyo insan. ozene bozene yapilmis ama tarihi. 6.30da boat trip vardi kanal gezisi ESN nin duzenledigi yine. on a gittim. ismi Adan F ye olanlar ilk boatla gitsin dediler ben de sinemlerden ayrildim bindim boata. Tur basladi. Sehirin bu kadar guzel oldugunu farketmemisim yururken. sanki birileri sus olsun diye sehir yapmislar. masalah dedim:) hani boyle film setleri olur ya oyle. hem de kasvetli degil daha cok romantik bi yani var. her bir bina ayri ayri duygular uyandiriyo insanda. benim kafam biraz mesguldu gezide hakkini verememis olabilirim cok. ama tekrar yapicam kanal turunu. indik biz cerenle sinemleri bekleyelm deidk. ben hala kendimi film setinde hisseden halerdeyim, elimde de telefonum. eve yuruduk sonra, sokaklar falan cok guzel. nesem yerine geldiginde cok sevicem bu sehri. 

ben nasilim? 
bilmiyorum. cevap veremiyorum bu soruya. saskinim hala. hem iyi hissettigimde canimi sikan seyler oluyo. canim sikkin oldugunda guzel seyler oluyo. bilmiyorum ben uykuda gibiyim biraz. hayatim otursun anliycam sanirim nasil oldugumu. 

ozluyorum ama ozlem guzel bi huzun. hem uzakta olmanin ve macerada olmanin bi parcasi sanirim. onemli olan mutlu olmak. 

arka planimda elif ben mervenin mervelerde kaldigimiz aksamdan , o kadar tatli ki bakip bakip duruyorm:) 

until it sleeps dinliyorum ne guzzle sarkiymis. 

anlatamadim gentin nasil guzel oldugunu, yazamiyorum bu aksam. belki de anlatmiyim ki gelip gorsun insanlar istiyorumdur bilincaltimdan:) 

Gent-1

Yol yorgunu

Yarim yamalak bir uyku sersem gibi bir beyinle yola cikmanin faydasi nereye gittigini anlamamak sanirim. sersem bir halde ciktim yola. bavulum kadar agir bir el cantasiyla ciktim yola. Yol boyunca kafami kaldiramadim diyebilirim. yemek yemek icin zor actim gozlerimi, uyumadm hep ama basim dustu durdu. Gucbela ucagin tepesine yerlestirdigim el cantami indirirken yardm etti bi amca sagolsun.  bruksel havaalanina indim gumruge gidene dek cok yoll varmis. gumrukten gectim basladim bavul beklemeye, bavulum gelmedikce panik oldum malum kayip maceralarm var. nihayet geldi bavulum. bavulu aldigim gibi el cantasinda ki agir seylerin hepsini bavula yerlestirdim ki tasimasi rahat olsun. alt kata tren istassyonuna indim. bilet aldim gente. gelen trenin gente gidip gitmedigi konusunda saibeli cevaplar almama ragmen bindim. sonradan anladim ki gidiyormus gente ama cok dolanarak. Bir bucuk saati buldu sanirim gente gitmem. Trene binerken yine yasli bir amca tasidi bavulumu, yaslilar daha yardimsever sanirim. 
Trene binince biraz etrafi izlerim biraz da yazi yazdim telefonuma. onu yaziyim buraya direk:

Trende;
"Trendeyim, belcikaya bakiyorum. oyle etkiledigimi soyliyemiycem. gerci ben zaten genel anlamda etkilenmem pek. hava 10 derece yagmurlu. bir suru esyam var. allahtan tren bos 4 kiislik yer kapliyorm cunku. Bi  kizla tanistim o da gente gidiyormus. Yanimdaki 4 kisilik yerde de o oturuyo. Etrafta ev yok hic. 5tl harcadim tcellden sms atmak icin, ofkeliyim tcelle. Baya yesil gozukuyo ulke. cok sevimli gelmedi ama simdilik. Umarim duragi kacirmam:S ama sanirim son durak:) havanin soguklugunu sevdim. simdi bir bir yanima almayi unurrugum seyleri hatirliyorm yolu izlerken. Tren durdu bir istasyonda gitmiyo,nedenini anlayamiyorm. Garip bisi ingilizce konusulmayan bir ulkede olmak. The unforgiven i dinliyorm deminden beri telefonumda ki nokia melodileri disinda olan tek sarki. oldugundan. sarjim da azmis, kapatmam gerek aslinda muzigi. umarim varirim gent e biran once.keski biraz heyecanli olsam:/ 
safir yazan bir yer gordum uzakta, tukcedeki gibi yazmislar ama 'safir' diye rennginde bi de, mutlu oldum..
Suan tcell e kufrediyorm suan. benim iznim dahilinde olmadan acmis bi application tcell internetten girmis bi de bi kac saniyede 5tl gitti! -interentn 1mb i 24 tl cunku burdan girince- aptal tcellben de access pointten sildim tcell interneti. bosu bosuna param gitti. "

boyle iste.

trenden indim. istasyondaki ilk izlenimlerim kasvetli ve eski bir sehir.
Istasyonda merdivenlerde yasli biri yine bana yardim ediyo bavulumu indiriyoruz. onlar sagolsun merdivenlerde olurdum ben o bavulla. alt kata inince karsimda gordugum ilk sey donerci. dumur oluyorum ben. sinemi beklerken istasyonun disina cikiyorm. istiklal caddesinde gibi hissediyorm kendimi. o kasvetli hava  dagiliyor. agaclar eski binalar, film setinde hissediyorum kendimi. sinem geliyo uzaktan kosarak-o da uyum saglamis ortama basinda sapka elinde kahve havali havali. yesim de geliyo sonra burda tanistigimiz arkadasimiz. ikisi sagolsunlar esyalarimi taisyolar. esyalari eve cikariyorz. 

Ben yorgun ve ac..

Evi gezdiriyolar bana. gayet guzel herseyi. ama esyasi yok. yatak almaya ikeaya gidicez ikea kapali pazar gunu. 
Ev sahibimiz musa amca: daha tam taniyamadim kendilerini ama ilk izlenimlerim;
almanci turk tam ama iyi bir adam. yesimin ailesiyle falan da tanistigindanbize yaridimci olmaya calisiyo. yatak alabilecegmz bir yer soyluyo, yatagi da o getircek biz aldktan sonra.  apartman onunmus. adam zengin:) 
Ben cok acim diyorum cikiyoruz evden. sehir merkezine gidiyoruz. sokaklarin hepsi tarihi, boyle hayal edilen avrupa vardir ya oyle iste. ben cok algilayamiyorm kafam yorgun. turk restorana goturuyolar beni baya guzel bir yer. ordaki adamla da tanismis yesimin ailesi o da bize yardim ediyo, ucuz bir turk market var onu tarif ediyo. bi de turklere guvenmeyin diye nasihat veriyor:)

yesimin 2 turk arkadasi yanimiza geldi sonra ama cok istemiyorm ben turklerle tanismak. yesim ve sinem yeter baska turk olmasa daha iyi. 
alisverisimizi yapiyoruz. sineme yatak aliyoruz 1tane varmis. ben artik ikeadan alirim yarin. 

Eve donduk.. 

ben cok yorgun yine . sehri sevdim ama daha hala farkinda degilim nasil biseyin icinde oldugumun. sanki misafirlige gelmis gibiyim. bavulum falan da ortada. bizim tutucagimz daire icin bu aksam kontrati yapicaz. birazdan temizliycez orayi. ev sifir oldugundan sorun yok temizlikte. 

Ben nasil duygular icindeyim bilmiyorum. sadece yorgunum. gun icinde sevdigim insanlardan gelen mesajlar beni mutlu ediyo. kendimi shut down yapmak istiyorum ama biliyorum uyuyamiycam. Yarini bekliyorum okula gidip gormek istiyorm. Umarim hersey guzel olur. Yorgun bir baslangic yaptim ama mutlu olabilecgime inanmak istiyorum. yazimi da nasil yazidigmi bilmiyorum.